Kabullenmek

Başarıyı nasıl ki kabullenip gurur duyuyorsak başarısızlığı da kabullenmemiz gerekli. Bu kabullenme benim belkide çok önce yapmam gereken bir şeydi ama hep umudum vardı bir şekilde toparlayacağıma… Hep istedim hiç yapamadım, zaman yaratamadım.

Mart 2010’da başladığım blog / web sitesi macerası, Temmuz 2014’te başladığım youtube macerası, belki daha da önce ama tahminen Mart 2011’de başladığım facebook sayfam, zamanını yine bulmakta zorlansam da blog ve kişisel hesabı ayırma kararı alıp bu instagram hesabında bulabildiğim ilk gönderimi mayıs 2014’te paylaşarak başladığım blog instagram macerası buraya kadarmış.

Geçenlerde youtube tarafından hesabım aktif olmadığı için içeriklerimin kısıtlanacağına dair mail aldım. Belki bir ihtimal diyerek bir video yayınladım ama koskoca Youtube’u kandıramadım tabiki. Bu gün 9 Ekim 2020 itibariyle kısıtlamışlar. Kendimi 30 gün içinde toparlarsam diye açık kapı bırakmışlar ama mümkün değil.

Tüm sosyal medya platformlarında öne çıkmak için neler yapmalıyım çok iyi biliyorum ama bilmek yetmiyor. Uygulamak lazım. İşte ben burada sınıfta kaldım. Hedef koydum. Küçük olsun ki ulaşabileyim, ayda 1 paylaşım dedim onu bile yapamadım. Belkide hayatımdaki en büyük başarısızlığım, yaparım diyip yarım bıraktığım tek iş. Neden mi? Hep başka şeyler daha çok önceliğim olmak zorunda oldu ve beraber idare edemedim. Üniversitedeyken başlamıştım ama bölümüm çok zordu ders çalışırken zaman bulamadım. Sonra Almanya’da tek başıma yaşamanın ve yalnız olmanın zorluklarının yanında yine dersler ve iş hayatı da olunca bir dönem hepsini beraber yürütüp ciddi bir ivme kazansam da devamı gelmedi. Türkiye’ye döndüm her özel sektörde çalışan beyaz yaka gibi tüm zamanım işte geçince yine zaman bulamadım. Sonrasında evlilik, iş değiştirme, hamilelik derken şimdi de bebekle yine zaman bulamıyorum. Üstelik pandemi döneminin bir bakıma avantajı hep çocuğumun yanındayım ama dezavantajı olarak hem çalışıp hem bebeğe bakıp hem de diğer konularda dışarıdan destek alamadan idare etmek, izole yaşamak zorundayız.

Ara ara kendimi gaza getirip minik minik adımlar atmadım değil fakat süreklilik olmayınca başarı gelmiyor. Şuanda bir kenarda çekilmiş ama düzenlenmemiş bir sürü fotoğraf ve video var. Hatta düzenlenip yayınlanmamış videolar bile var. Paylaşmayınca var olmasının bir anlamı yok.

Belkide bir diğer sorun birçok konuya dağılmış olmamdandı. Ojeler ve nail art ile başladım. Zamanla kozmetik ve makyaj da eklendi. Sonrasında ise hayatımdaki diğer şeyler gezi, seyahat derken anneliği de koyunca kime hitap ettiğim belirsizleşti.

Güzel güzel giyineyim, boy boy fotoğraflar çekip paylaşayım, bilgi ve tecrübelerimi aktarayım isterdim. Birkaç kişiye bile faydam oluyorsa diye kendimi teselli etmeyi bıraktım çünkü paylaşım yapmadıkça kimseye bir yararım olmuyor.

Bir başka ‘hatam’ ise özel hayatımı sosyal medyadan uzak tutmak oldu. Belkide biraz daha özelimi dahil etmeliydim.

Yine her zaman vakit bulmaya çalışıp bir şeyler paylaşma isteğim devam edecek. Belki ara ara bir merhaba havasında küçük küçük bir şeyler paylaşırım.

Buraya kadarmış. Benim yolculuğumda bana destek olduğunuz için teşekkür ederim. 10 sene önce başlangıç yapan Gözde ile bu günkü Gözde aynı değil. Bu veda bir sürelik mi yoksa daimi mi bilmiyorum. Zamanla göreceğiz. Belki bir gün tekrardan başlarsam yine buluşmak üzere.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.