Batan geminin ojeleri!

Aynen başlıkta yazdığı gibi batan geminin malları bunlar koş koş Gözde koş. Durumunda bir olay sonucunda işte bu gördüğünüz ojeleri aldım. Geçen Cumartesi akşamı Münih’te “Midnightbazar – Nachtflohmarkt” vardı. Yani gece bitpazarı ya da ikinci el pazarı gibi bir şey. Aslında sık sık oluyor ama biz tesadüfen buna gittik. Daha önceden gittiklerimden hep elim boş dönerdim. Eğlencesine ne varmış diye gitmiştim bu yüzden.

Gezerken bir anda bir sürü oje satan bir bayan ilgimi çekti. Masaya baktım tüm ojeler OPI ve üzerinde 1 tanesi 5€ 3 tanesi şu kadar falan diye 10 tanesi 35€ yazıyordu. 3 kız gitmiştik. Hemen kızlar ben hazine buldum bakışıyla o tarafa doğru onları yönelttim. Benim heyecanla seçtiğimi görünce sordular bu marka iyi mi diye. Nasılsa Türkçe konuşmamızı anlamıyorlar diye rahat rahat bir solukta anlatmaya başladım. “Bu marka çok iyi bir marka ama çok pahalı olduğu için alamıyorum. Burada aşırı ucuz. Ayy baksanıza bunların hiç birisi açılmamış. Hiç de sahte gibi de durmuyor. Neden bu kadar ucuz acaba? Normalde Douglas’ta 16€.“ diye bir yandan renklere bakıyor bir yandan kızlara siz de alın diyordum. Şaşkınlıkla satıcı bayana “Neden bu kadar uygun fiyatlı bunlar? Kullanılmışlar mı?” diye sordum. Bayanın önceden mağazası varmış bunları sattığı ama kapattığı için bunlar elinde kalmış. Bu gün ilk defa gelmiş ve bitmezse belki haftaya da gelirmiş devamı yokmuş. Derken biz bayanla konuşmaya başladık. Tabi bizim gibi alıcıyı görünce o da bize renkler falan göstermeye başladı. OPI dışında Butter markası da vardı. Ben bilmiyorum onu dedim. Çok kaliteli bir markadır OPI gibi dedi. Ondan da birkaç tane aldım.  Hatta biraz aç gözlülük yapıp tezgahın altındaki torbada da ne renkler var diye bakmış olabiliriz. Oradan da kadın bize Faby marka ojeleri çıkardı. Yeni bir İtalyan markasıymış. Denemek için birkaç güzel renk de ondan aldık. Aldıklarımız elimize sığmadığı için biz daha da almaya devam edelim diye kadın torba bile verdi 🙂 . Malum Almanya’da öyle poşetler bedavaya verilmiyor. İşin en ilginç yanı ise hiç kimsenin bu standa pek de dikkat etmiyor olmasıydı. Bu Almanlarla çok farklıyız biz her zaman diyorum. Neyse konuya dönelim.

Çılgınlığımız geçince sıra geldi elimizdekileri saymaya, toplam 19 tane oje almışız. Ben doğal olarak en çok alan ve diğerlerini de baştan çıkaran kişi oldum. 4 OPI, 3 Faby ve 4 Butter London ile toplam 11 oje aldım. Hepimizin aldıklarını toplarsak ise 19 oje oldu. Sıra geldi pazarlık yapmaya. Hemen Türklüğümüzü gösterdik ve kadına “ee artık bize bir güzellik yaparsınız.” dedik. Şuanda hatırlamıyorum ama sanırım 60€ dedi. Ben de hayır 50€ olsun dedim ve kadın da tamam dedi 🙂 . 19 ojeyi 50€ ya almış olduk. Bu durumda tanesi 2,63€ ya gelmiş oldu. Neden 20 yapmadık bilmiyorum.  Bu durumda orijinal ve hiç kullanılmamış bu ojeleri bir Essence oje fiyatına hatta bazı serilerinde daha da uyguna almış olduk. Hatta eve gelince bir tane Butter London’ın arkasında 19€ yazan etiket olduğunu fark ettik. Neredeyse 2,5 oje fiyatına 20 tane aldık.

Geçerken arkadaşlarım başka tezgahlardan da benim tavsiyem üzerine Essie ve Anny ojeler aldılar. 2 Essie ve 1 Anny’i 5€ ve 1 Deborah’ı 2€ gibi fiyata aldılar. Onların kimisi kullanılmamış kimisi 1 kere denenmiş sanırım. Emin değilim ama hepsi yeniden farksız.

Bu ojelerin peki normal fiyatları ne derseniz, yaklaşık fiyatları şöyle;

OPI 16€

Butter London 18€

Essie 8€

Anny 10€

Sadece oje almadım. Bir de eldiven aldım. H&M marka yeşil süet eldivenler için satan kız 7€ istedi ve 5€’ya anlaştık aldım. Normalde H&M de bu eldivenler 19,95€ ve hatta üzerinde etiketi de duruyor.

Kısa günün kârı da böyleydi. Sizce de uygun bir alışveriş olmamış mı? Gelecek yazılarda bu ojeleri bol bol kullanmayı planlıyorum.